Aile hekimleri her gün onlarca kişinin işe giriş raporu talebiyle karşılaşıyor. Peki bu davranış ve uygulama doğru mudur yazımızda ona bakacağız.
Aile hekimlerinin birçoğu aslında işe giriş raporu değil durum bildirir tek hekim raporu veriyorlar. Yani bu demek oluyor ki, "bu şahıs benim hastamdır, bir süredir tanırım, geçmiş kayıtlarına da baktım, bir sorunu olduğunu görmedim"
Peki bu durum bildirir raporlar işçinin başına bir kaza geldiğinde ne gibi avantaj/dezavantaj sağlar?
Öncelikle şunu belirtelim İŞYERİ HEKİMLİĞİ diye bir sertifika var ve işe giriş raporları konusunda eğitimli olan hekim grubudur. Nasıl ki Spor hekimliği bir sporcuda nelere dikkat edilmesi gerektiğini en iyi bilense, işyeri hekimi de işçide, işin niteliğine göre nereye nasıl bakacağını en iyi bilen hekimdir. Aile hekimi ne NACE kodunu bilir, ne işyerini görmüş, gezmiştir, nede işyerinin çalışan sayısını bilir. Karşısına gelen kişiye verebileceği en fazla DURUM BİLDİRİR TEK HEKİM SAĞLIK RAPORU dur. Aile hekiminin çalışma ortamında işitme testi ve işin türüne, niteliğine göre gereken testler yoktur. İşçi iş kazası geçirdiğinde İşletme sahibi ile mahkemelik olduğunda işyeri sahibi şunu diyecektir, işçim, raporunu gerekli testlerden geçmeden aile hekiminden almış, SGK ve dosyaları denetleyen Kamu kurumunca da kabul edilmiştir. Benim ihmalim yoktur, başta işçi sonrasında Aile Hekimi ve Denetim mercileri suçludur diyecektir. İşçi de İşverenim beni İşyeri hekimi yerine Aile hekimine yönlendirdi, SGK da bu dosyayı kabul etti diyecektir. Sonuç olarak herkes topu diğerine atmaya çalışacaktır. Topu taca atma ihtimali en düşük hekim, Aile hekimidir. Yetkisi ve bilgisi olmayan bir konu sebebiyle bilirkişilik yapmış ve bu kişi sağlamdır diyerek işe girişini onaylamıştır.
Böyle bir mahkeme bundan 2 yıl önce bölgemizde oldu ve işveren büyük tazminatlardan kurtuldu.
Yıllar süren mahkemelerle uğraşmamak, hem işçinin hem hekimin mağdur olmaması için en başından rapor talebiyle gelen vatandaş OSGB veya İSGB lere yönlendirilerek usulüne uygun İŞE GİRİŞ RAPORU alması sağlanmalıdır. Aslında bu yönlendirmeyi İşyeri sahibi yapmalıdır. İşe almaya karar verdiği vatandaşın tüm testlerden geçerek işe başlaması ve raporunda bir işyeri hekiminin imzasının bulunmasını sağlamalıdır.
Geçen günlerde bir zincir market binlerce mağazası olduğunu reklam ederken diğer taraftan da işçilerine Aile hekiminden işe giriş raporu almaları için 50'den az çalışanı olduğuna dair yazı veriyordu. Evet bir şubede 10 personel olabilir ama toplamda binlerce çalışanı olan büyük bir firma bu basit laf oyunlarını yapmamalı. Ve bir başka zincir market et ürünleri ile ilgili olumsuz çıkan bir haber sonrası kamuoyu açıklaması yaparak işçilerini kendi işyeri hekimleri tarafından periyodik muayeneden geçirdiğini açıkladı. Halbuki biz Aile hekimleri biliyoruz ki o market işe giriş raporları için çalışanlarını hep bize gönderdi. Olumsuz haber çıkınca hiç Aile hekiminden aldırdık raporu bahsine girmeden kendi işyeri hekimlerini hatırladı.
İşe giriş için Aile hekimine başvuran işçilerimize şunu söylemek isterim, raporunuzda mutlaka işyeri hekimi kaşesi ve imzası olsun. Belki Aile hekimi imzalı raporda iş görür ama başınıza istenmeyen bir kaza geldiğinde herkes kendisini kurtarmak isteyecektir. Usulsüz alınan rapor, en çok işçiyi sonra vereni zora sokar.
Kalp muayenesi için nasıl ki Ortopediste başvurmuyorsanız, işe giriş raporu içinde işyeri hekimi dışında başka hekime başvurmayınız.
Aile hekimlerine söyleyeceklerimiz de, Lütfen imza attığınız rapora dikkat ediniz. Yetki sınırları içerisinde kanunlara uygun işlem tesis ediniz. Hem kendiniz hem işçi herhangi bir olumsuz durumda sorun yaşamayacak şekilde sağlam adım atınız.
6331 sayılı İş sağlığı ve güvenliği kanununu indirmek için aşağıdaki indir butonuna basınız..
